Ferdinand E. Marcos Stadyumu: Toplumu Birleştiren Mimari

WTA Mimarlık ve Tasarım Stüdyosu, Sosyal Altyapıyı Yeniden Tanımlıyor

Stadyumlar genellikle yeterince kullanılmayan ve sınırlı bir kitleye hizmet eden projeler olarak görülür. WTA Mimarlık ve Tasarım Stüdyosu, bu algıyı kırarak, Ferdinand E. Marcos Stadyumu'nu herkesin erişebileceği bir sosyal altyapı örneği olarak inşa etmeyi hedeflemiştir. Tasarım sürecinde, Atina'daki Panathenaic Stadyumu'ndan ilham alınarak, açık ve geniş bir atmosfer yaratma arzusu öne çıkmıştır. Bu sayede, stadyumun güney yüzü açılarak, bir stadyum parkı oluşturulmuştur ve bu da toplulukla bütünleşen bir yapıya dönüşmesini sağlamıştır.

Stadyumun güney ucunda, insanların yürüyüş yapabileceği veya piknik yapabileceği eğimli bir çim alan ve muhteşem bir manzaraya sahip bir amfitiyatro bulunmaktadır. Doğu tarafı, üniversiteyle bağlantı kuran ve stadyumu kampüsün bir parçası haline getiren bir promenada dönüştürülmüştür. Ayrıca, tribünlerin altındaki ısınma pistleri halkın kullanımına açıktır. Bu sosyal mimari anlayışı, herkese açık bir stadyum oluşturmayı mümkün kılmıştır.

Stadyumun yapımında yerel inşaatçılar, mimarlar ve mühendisler görev almış, her bir yapı elemanı yerel olarak üretilmiş ve monte edilmiştir. Marcos Stadyumu, sadece 20 milyon dolarlık bir bütçe ile inşa edilmiş, çevreye ve topluma duyarlı bir yapı olarak öne çıkmaktadır. Yerel olarak üretilen HDPE koltuklar ve GI boru raylar, yerel flanşlar ve ağlar kullanılarak inşa edilen her sütun veya kiriş, stadyumun sürdürülebilirliğine katkıda bulunmaktadır.

Stadyumun dış cephesi, hafif, pratik ve UV'ye dayanıklı yerel PVC çatı levhalarıyla kaplanmıştır. Bu malzemeler, yerel evlerde yaygın olarak kullanılan kiremit malzemeleri yansıtmaktadır. Ayrıca, stadyumun dış yüzeyinde yer alan geleneksel Binakol deseni, bölgenin kültürel kimliğini yansıtan bir görsel öğe olarak kullanılmıştır.

Ferdinand E. Marcos Stadyumu, 12.000 kişilik oturma kapasitesine, 43.820 metrekarelik bir alan üzerine kurulu ve 26.613 metrekarelik inşaat alanına sahiptir. Stadyum, spor, sanat ve günlük etkinlikler için çok işlevli bir topluluk merkezi olarak işlev görmektedir. Açık erişimle, etkileşim sorunsuz bir şekilde gerçekleşmektedir. Kapsayıcı tasarım ve sürdürülebilirlik sayesinde performansı mükemmeldir.

Proje planlaması 2019 yılında başlamış ve Mayıs 2023'te tamamlanmıştır. WTA, stadyumun işlevselliğini ve kültürel önemini artırmak için çok disiplinli yöntemler kullanmış, yerel zanaatkarlar ve mimarlarla iş birliği yapmıştır. Elde edilen içgörüler, topluluk bağlarını güçlendirmiş, turizmi artırmış ve kültürel kimliği geliştirmiştir. Yeniden tasarım, gelenek ve moderniteyi uyumlu bir şekilde birleştirerek, bölgesel büyümeyi ve topluluk gururunu teşvik eden bir model olarak hizmet vermektedir.

2024 yılında A' Mimarlık, Bina ve Yapı Tasarımı Ödülü'nde Altın ödülüne layık görülmüştür. Altın A' Tasarım Ödülü, tasarımcının dehasını ve bilgeliğini yansıtan, sanat, bilim, tasarım ve teknolojiyi ilerleten, olağanüstü mükemmellikleri ve arzu edilen özellikleri ile dünyayı önemli ölçüde etkileyen muhteşem ve öncü yaratılara verilmektedir.