Noie Hakone Sengokuhara: Doğanın Armağanıyla Tasarlanan Huzur Köşesi

UDS Ltd. İmzasını Taşıyan Japon Tatil Villası, Modern ve Gelenekselin Buluşması

UDS Ltd. tarafından tasarlanan Noie Hakone Sengokuhara, Japonya'nın en ünlü kaplıca tatil beldelerinden birinde yer alıyor. Geleneksel Japon mimarisinin modern tasarım anlayışıyla harmanlandığı bu proje, Covid-19 pandemisi döneminde bile güvenli ve rahat bir tatil vaat ediyor. İki geleneksel ahşap tek katlı yapıdan oluşan otel, geniş bahçe alanına doğayı entegre ederek, misafirlerine Japonya'nın dört mevsimini yaşatma imkanı sunuyor.

Shiro Suite, beyaz sıva bitişi ve yuvarlatılmış köşeleriyle ışığın yumuşak bir şekilde sarıp sarmaladığı bir alan yaratırken, Oku Suite ise merkezinde zarif bir minyatür bahçe barındırıyor. Japon mimarisinde uzun zamandır kullanılan malzemeler olan hinoki banyolar, tatami ve washi kağıdı gibi öğelerle Japon estetiğini vurguluyor.

140 metrekarelik iki ahşap ev, 1600 metrekarelik bir arazi üzerine inşa edilmiş. Her biri yaklaşık 300 metrekarelik bir bahçeye sahip olan yapılar, doğayla uyumlu düşük katlı binalar olarak tasarlanmış. Sengokuhara Susuki Çayırı'na beş dakikalık yürüme mesafesindeki bu otel, Hakone'nin sessiz bir villa bölgesinde konumlanıyor.

Noie Hakone Sengokuhara, resepsiyon masası olmayan ve misafirlerin diğer insanlarla karşılaşmadan kendi tatil evleriymiş gibi deneyimleyebilecekleri bir otel konseptine sahip. Doğal kaplıca banyoları ve saunaların yanı sıra, TV oyunları, kitap seçkileri ve büyük ekran projektör gibi olanaklar sunuyor. Ayrıca, çoğu otelden daha fazla elektrik prizi ve beyaz tahtaya sahip olması, iş arkadaşları veya dostlarla workcation (çalışma tatili) yapmaya olanak tanıyor.

Proje, Nisan 2019'da başlayıp, 11 Aralık 2021'de tamamlanarak, 28 Aralık 2021'de faaliyete geçmiştir. Hakone Tapınağı gibi tarihi ve kültürel varlıklara, Ashi Gölü ve Fuji Dağı gibi ünlü manzaralara ev sahipliği yapan bu bölge, Japonya'nın önde gelen kaplıca tatil yerlerinden biridir.

Yakındaki otellerde konaklayarak ve araştırma yaparak, Hakone'nin ryokanlarının sadece geleneksel Japon tasarımına sahip olduğunu gördük. Kendimizi onlardan ayırmak için, geleneksel Japon mimarisini ve malzemelerini kullanırken, aynı zamanda iç mekanı modern bir şekilde tasarlayarak yeni bir Japon stili yaratmayı hedefledik. Hakone'nin doğasını da araştırarak, Fuji Dağı'nı andıran Japon kağıdı aydınlatmalar ve seramik kavisli karolar kullanarak bu yere özgü bir tasarım deneyimi yarattık.

Planlanan alanda birçok yüksek ağaç bulunuyordu ve hangi ağaçların kesileceğine karar vermek büyük bir meydan okumaydı. Zengin doğayı korumak için, mümkün olduğunca fazla mevcut ağacı korumayı ve ağaçları kesmek yerine planlamayı tercih ettik. Dikkatli planlama sayesinde, çatıyı ve terası keserek birçok ağacı koruyabildik. Sonuç olarak, içerideyken bile dinamik doğayı hissedebileceğiniz bir alan yaratabildik.