Mukden Sarayı Deneyimi: Kültürel Mirasın Dijital Dönüşümü

Mixed Reality Arayüzü ile Tarihi Dokuya Modern Dokunuş

Jiayi Chen'in tasarımı, kültürel miras alanlarında dijital etkileşimli deneyimler ile otantikliğin korunması arasında bir denge kurma ihtiyacından doğdu. Shenyang Sarayı Müzesi'ni model alarak, ziyaretçilere Mixed Reality aracılığıyla kültürel anıtların daha etkileyici bir keşfini sunmayı hedefledi. Böylece ziyaretçiler, sadece metinsel açıklamaların ötesine geçerek ve yüzeysel bakışların ötesine geçerek, mirasımızın zenginliğiyle gerçek bir bağ kurabiliyorlar.

Mukden Sarayı Deneyimi, kültürel anıtlar ve miras alanları içinde yer alan müzelerin karşılaştığı ortak bir soruna yenilikçi bir çözüm sunuyor: yenilikçi etkileşimli deneyimlerin eksikliği. Mixed reality tasarımı kullanarak, bu deneyim, kültürel eserlerin korunması ile dijital etkileşimi dengeleyerek, dünya çapındaki miras müzeleri için öncü bir örnek oluşturuyor.

Arayüz tasarımı için Figma ve Adobe Photoshop kullanıldı ve kullanılabilirlik testleri için macOS Xcode beta 6 sanal makine simülatörüne başvuruldu. Apple VisionPro'nun tasarım rehberlerine uygun olarak, düğmelerin minimum boyut ve aralık gereksinimlerine uyuldu, jest tanıma ve göz takibi müze keşfini iyileştirmek için optimize edildi.

Tasarım özelliklerinde düğme boyutları 16mm x 16mm olarak belirlendi, düğmeler arası minimum aralık 16mm. Maksimum düğme yüksekliği 48mm. Varsayılan yazı tipi boyutu 16 piksel, yardımcı metinler 12 piksel, altyazılar ve başlıklar ise 48 piksele kadar çıkabiliyor. Apple Vision Pro'nun SF Pro yazı tipi kullanılarak, farklı bağlamlarda görsel hiyerarşiye yardımcı olmak için ağırlık varyasyonları dahil edildi, kullanıcıların ana öğeleri hızlıca bulmalarını sağlıyor.

Kullanıcılar, mixed reality gösterimini destekleyen Apple Vision Pro gibi cihazları takmalı ve uygulamamızı yüklemelidir. Daha sonra göz takibi ve el hareketleri gibi kontrolleri kullanarak sergilerin içine dalabilirler. Müze, kullanıcıların sergileri derinlemesine keşfetmeleri için detaylı açıklamalar, daha fazla analiz, resimler, videolar ve daha fazlasını sunarak deneyimi zenginleştiriyor.

Proje, Mart 2023'te Çin'in Liaoning Eyaleti, Shenyang'da başladı ve tasarım, geliştirme ve test aşamaları Ocak 2024'te ABD'nin Teksas eyaleti, Plano'da tamamlandı.

Kullanıcı ihtiyaçlarını anlamak için saha gözlemleri, anketler ve röportajlar yaptık, internet etnografisiyle destekledik. Bu verileri analiz ederek, "Kültürel miras alanlarını ziyaret edenler için daldırıcı tur deneyimini nasıl geliştirebiliriz?" sorusunu ortaya koyduk. Kullanıcı kişilikleri, empati haritaları ve paydaş analizleri ile kullanıcı yolculuğundaki temel ağrı noktalarını belirleyerek, ziyaretçilerin ve paydaşların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarım sürecimizi yönlendirdik.

Kullanıcıların doğrudan ancak çoğu zaman belirsiz şikayetleri arasında gerçek ihtiyaçlarını çözümlemek yaratıcı bir meydan okumaydı. Birincil araştırma sırasında, sergi sıkıcılığı, aşırı karmaşık sesli rehberler ve yetersiz video içeriği hakkında geri bildirimlerle karşılaştım. İnternet etnografisi ile kullanıcı motivasyonlarının daha derinlemesine keşfi birleştirilerek, tasarım düşüncesinin fikir oluşturma aşamasında beyin fırtınası kullanıldı. Bu, kullanıcıların modern müzelerdeki gibi daldırıcı dijital etkileşimli deneyimler arzuladığını keşfetmemize yol açtı.