Zero Gravity: Materia 174'ün Özgün ve Duyusal Yaşam Alanı Tasarımı

Modern İç Mekan Tasarımında Duyusal Deneyim ve Hareket Özgürlüğü

Zero Gravity, yetişkin bir çiftin yaşadığı, zaman zaman torunlarının da burada kaldığı bir evin iç tasarımıdır. Villa, insanın ışık, malzemeler ve atmosferle etkileşiminin duyusal deneyimini göz önünde bulundurarak, kişiye özel bir hareket özgürlüğü ve mekansal deneyim sunan bir iç mekan oluşturuyor. Evde dönüştürülebilir nitelikler olarak alan, doğal ışık ve kişiselleştirme ön planda tutulmuştur.

Tasarımın benzersiz özelliklerinden biri, ışıklı ve ışıksız halleriyle ifade gücü yüksek olan lambaların yarattığı özel etkidir. Örneğin, oturma odasındaki melek kanatları, mekana dağılarak maddesizleşebiliyor. Kadın yatak odasında ayrı bir giyinme odası veya boudoir yerine, lüks bir butik konsepti temel alınmıştır. Erkeklerin kullandığı alanlarda ise maskülen dokular, renkler ve imgeler kullanılmıştır.

Zero Gravity'nin gerçekleştirilmesinde, iklimi kontrol eden ve radyasyon yayan sistemler kullanılmıştır. Bu sistemler, sıcak-soğuk zeminler, duvarlar ve tavan gibi yüzeylerde kullanılarak, sakinlerin yaşam kalitesini önemli ölçüde artırırken aynı zamanda çevreyi korumaktadır. Materia 174 ekibi, iklim, koku ve hava tazeliği gibi unsurların da modern iç mekanın parçaları olduğuna inanmaktadır.

Zero Gravity projesi, Ocak 2019'da başlamış ve Mayıs 2020'de tamamlanmıştır. Projenin gerçekleştirildiği süre boyunca, tasarım ekibi, ışık, renk, dokunma, duyum ve deneyimler aracılığıyla mekanın duyusal algısını ön planda tutmuştur. Bu süreçte, yuvarlak formlar ve rasyonel çizgiler arasındaki dengeye dikkat çeken detaylara özel önem verilmiştir.

Zero Gravity, 2021 yılında A' Interior Space, Retail and Exhibition Design ödülüne layık görülmüştür. Bu ödül, teknik özellikleri ve sanatsal becerisi ile öne çıkan, mükemmel bir seviyede yenilik ve uzmanlık sergileyen tasarımlara verilmektedir. Bu tasarımlar, olumlu duygular, hayranlık ve merak uyandıran, teknik özellikleri ve sanatsal becerisi ile öne çıkan tasarımlardır.

Materia 174'ün Zero Gravity projesi, modern iç mekan tasarımında duyusal deneyim ve hareket özgürlüğünün nasıl ön planda tutulabileceğine dair ilham verici bir örnektir. Bu proje, yaşam alanlarının sadece fiziksel ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda duyusal deneyimler ve kişisel özgürlükler üzerinde de önemli bir etkisi olabileceğini göstermektedir.