Izgara Difraksiyonu ile Zamanı Kaydeden Konut Tasarımı

Che Yung Kung’un “The Sequence in Grating” projesi, ışığın mekânda şiirsel bir iz bırakmasını sağlıyor.

Francesco Grimaldi’nin “Işık yalnızca düz çizgilerde yol almaz, kırılır, yansır ve bir dördüncü yol olarak difraksiyona uğrar” sözünden ilham alan Che Yung Kung, ışığın mekânda yarattığı optik olayları bir tasarım dili olarak kullanıyor. Projede, doğal ve yapay ışık kaynaklarının, sanal ve fiziksel cephe ayrımları ile iç içe geçmesi sayesinde, mekânın her anı bir zaman kaydına dönüşüyor. Bu yaklaşım, ışığın yalnızca bir aydınlatma aracı olmanın ötesinde, mekâna anlam ve derinlik katan bir unsur olarak konumlanmasını sağlıyor.

Projenin 107 metrekarelik yaşam alanında, düzensiz ahşap kaplama cephe bölümleri, ahşap ızgara dolap kapakları ve alüminyum ekstrüzyonlu ışık barları gibi detaylar, ışığın mekânda farklı açılardan kırılmasına ve gölgelerin sürekli değişen bir koreografi oluşturmasına imkân tanıyor. Restoran bölümündeki cam avize ve salonun Hunter Douglas Luminette® ipek perdeleri, düzenli sıralamalarla ışığın mekândaki hareketini vurgularken, bir odanın kaldırılmasıyla salonun ferahlığı ve ışık oyunları maksimize ediliyor. Taş ve metal gibi zamansız malzemeler ise, doğal ahşap kaplamalarla dengelenerek mekânda hem sıcaklık hem de kalıcılık hissi yaratıyor.

Che Yung Kung, mekânda düzen arayışını, sanal ve fiziksel bölümlerle ve standartlaştırılmış yarı saydam dekoratif malzemelerle sağlıyor. Renk seçiminde ton-sür-ton yaklaşımı, aydınlatma planı ve ev sahibinin koleksiyonlarıyla bütünleşerek, iç mekâna sanatsal bir atmosfer kazandırıyor. Her detay, el işçiliği özeniyle işlenmiş; örneğin, dolap kapaklarındaki 10x10 mm ahşap çıtalar, hem nefes alabilirlik hem de zanaatkârlık değerini öne çıkarıyor.

Projenin araştırma sürecinde, antik Roma’daki Pantheon’dan Tadao Ando’nun modern yapıtlarına kadar ışığın mimarideki rolü incelenmiş. Bu tarihsel perspektif, ışığın ızgaralardan süzülerek mekânda zamanın izini bırakmasını sağlayan yenilikçi bir yaklaşımın temelini oluşturmuş. Tasarımcı, ışığın hareketini bir günlük gibi kaydeden mekânlar yaratmayı hedeflemiş; böylece, yaşayanların her anı mekânda iz bırakıyor.

“The Sequence in Grating”, tamamen kişiye özel bir konut olarak, işlevsellik ve sanatsal değeri bir araya getiriyor. Proje, 2025 yılında A' Interior Space, Retail and Exhibition Design Award’da Bronz ödül kazanarak, sanat, bilim ve teknolojiyi birleştiren yaratıcı yaklaşımını uluslararası arenada da tescillemiş durumda.

Che Yung Kung’un bu yenilikçi tasarımı, ışığın mekânda şiirsel bir anlatıcıya dönüşebileceğini gösteriyor. Işığın ve gölgenin dansı, yaşam alanlarını sıradanlıktan çıkarıp, zamana ve yaşama dair izler taşıyan birer sanat eserine dönüştürüyor. Bu yaklaşım, çağdaş konut tasarımında yeni bir perspektif sunuyor ve mekânların ruhunu yeniden tanımlıyor.