Marka: Göçebe Kültüründen İlham Alan Modüler Oturma Tasarımı

Adel Alserhani’nin ödüllü tasarımı, kültürel mirası çağdaş yaşam tarzına entegre ediyor

Adel Alserhani tarafından tasarlanan Marka, geleneksel Bedouin kültürünün çok yönlü ve taşınabilir yaşam biçimini çağdaş bir oturma çözümüne dönüştürüyor. Marka, orijinalde deve semeri olarak kullanılan bir nesnenin, yerleşik hayata geçişle birlikte mobilyaya evrilmesinden ilham alıyor. Tasarım, göçebe yaşamın özgürlüğünü ve topluluk ruhunu, günümüzün bireyselleşen yaşam tarzına köprü kuracak şekilde yeniden yorumluyor. Bu yaklaşım, hem kültürel mirası yaşatıyor hem de modern kullanıcıların değişen ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Marka’nın en dikkat çekici özelliği, iki kişilik modüler kol dayama ünitesinin, herhangi bir vida veya yapıştırıcıya ihtiyaç duymadan kolayca bacaklısız bir sandalyeye dönüşebilmesi. Kullanıcılar, bu esnek tasarım sayesinde farklı oturma pozisyonlarını sağlıklı ve eğlenceli bir biçimde deneyimleyebiliyor. Tasarım, özellikle Orta Doğu ve Asya’da yaygın olan yer oturma kültürüne uygun olarak hem iç hem de dış mekânlarda kullanılabiliyor. Hafifliği ve taşınabilirliğiyle öne çıkan Marka, sosyal etkileşimi teşvik eden bir oturma deneyimi sunuyor.

Üretim sürecinde sürdürülebilirlik ön planda tutulmuş. Marka’nın ana gövdesi, yerel mobilya üretim atıklarından ve otomotiv endüstrisinden elde edilen %100 geri dönüştürülmüş ve geri dönüştürülebilir polipropilenden üretiliyor. Organik formlar ve doğal malzeme kullanımı, tasarımın toprak ve insan arasındaki bağı vurgulama amacını destekliyor. Gizli, ayarlanabilir bağlantı elemanlarıyla birleştirilen üç bölmeli dolgulu kılıf ve üçgen yastık, farklı oturma pozisyonlarına olanak tanıyor.

Marka’nın tasarım süreci, Arap toplumlarında sosyal normlardaki değişimi ve bireyselleşmenin toplumsal etkilerini inceleyen sosyal ve davranışsal araştırmalara dayanıyor. Ekonomik baskılar ve teknolojinin getirdiği fiziksel izolasyon, geleneksel topluluk yapısının zayıflamasına ve bireylerde yalnızlık hissinin artmasına yol açıyor. Marka, bu sosyal dönüşüme karşı, günlük yaşamda paylaşımı ve aidiyet duygusunu güçlendiren bir nesne olarak konumlanıyor. Tasarım, sosyal etkileşimi teşvik ederek toplumsal dokunun korunmasına katkı sağlamayı hedefliyor.

Riyad’da 2023 yılında başlayan ve 2024’te prototipleri üretilen Marka, kısa sürede uluslararası alanda da takdir topladı. 2025 yılında A’ Furniture Design Award’da Bronz ödüle layık görülen tasarım, sanat, bilim, tasarım ve teknolojideki en iyi uygulamaları bir araya getirerek yaşam kalitesine katkı sunuyor. Adel Alserhani’nin Marka ile ortaya koyduğu yenilikçi yaklaşım, kültürel köklerle çağdaş işlevselliği buluşturan örnek bir tasarım olarak öne çıkıyor.

Marka, geçmişin topluluk ruhunu ve paylaşım geleneğini bugünün bireysel yaşamına entegre ederek, kullanıcıları bir araya getiren ve aidiyet hissini güçlendiren bir oturma deneyimi sunuyor. Bu tür tasarımlar, hem kültürel mirasın yaşatılmasına hem de modern yaşamın sosyal ihtiyaçlarına sürdürülebilir çözümler geliştirilmesine ilham veriyor.